Türkiye’de gerçekleşen depremlerin yerini önceden bilen Prof. Şener Üşümezsoy bu kez de Güney Amerika’daki Ant Dağları’nın sırrını açıkladı.
Prof. Üşümezsoy Peru ile Brezilya sınırına yakın Amazon Platformu içinde 6.5’lik bir depremin ters fay biçimindeki And Dağları’nın oluşturduğu blok altında büyük magmatik kıta kenarındaki balon gibi şişmiş kayalardan oluşan kıta kenarı yayı altına doğru daldığını belirtti.
Jeolojik olarak da durumu anlatan Prof. Üşümezsoy Pasifik plakası ve Laska plakasının Güney Amerika‘nın altına doğru dalmakta ve bu dalma sonucunda da oluşan devasa büyüklükteki magmatik kütlelerin bir balon gibi şişerek, sıcak ve hafif yoğunlukta olduğu için dev dağları oluşturduğunu ifade etti. Bunu bir okyanus ile kıta kenarının çarpışması gibi yorumlamak doğru olacaktır. Söz konusu olan dev dağların aşırı yükselmiş olduğunu ifade eden Üşümezsoy, aynı şekilde derine doğruda inen okyanus kabuğunun üstünden başlayarak yukarı doğru yükselip kıta kenarında magmatik kayaçlardan oluşan bir kuşak oluştuğuna da değindi.
DÜNYANIN EN BÜYÜK DEPREMİ OLDU
Ant Dağlarında bakır yataklarının bu magmatik etkiyle oluştuğunu belirten Şener Üşümezsoy diğer taraftan da bu dalma sürecinde bölgede dünyanın en aktif bölgelerinden biri haline geldiğini belirtti. Yılda 65 mm kadar okyanusun dağılmasıyla bu bölgede dünyanın en büyük depremi olan 1960’da 9,5 büyüklükte bir deprem olduğunu ifade etti.
1905’te 8.5, 1922’de 8.5 büyüklüğünde depremler olan bu kuşağın segmentler halinde okyanus kıtasının altına daldığını aktaran Üşümezsoy, “bunu anlamak yer kabuğunu anlama açısından önemli olacaktır” dedi.
AND DAĞLARI NASIL OLUŞUR?
And dağlarının nasıl oluştuğuna değinen Prof. Şener Üşümezsoy, bu durumu şöyle açıkladı:
Okyanus kabuğu belli bir açıyla kıtanın altına doğru dalarken onun üzerinde eriyen bir magmatizma oluşur ve bu magmatik kabukla And Dağları’nı oluşturur. Bunun gerisindeki alanda ise Amazon Plakası yer alır. Amazon Plakası da, And Dağları’nın altına doğru sıkıştırmaktadır. Atlantik Okyanusu’nun açılmasıyla Afrika‘dan ayrılarak Afrika’nın bir parçası olan Amazon plakası, Atlantik Okyanusu açıldıkça batıya doğru yani And Dağları’nın altına doğru dalmaktadır. İşte buradaki 6 buçukluk deprem de bu dalmanın sonucunda olmaktadır. Buna biz “Karasal Dalma Zonu” diyoruz. Kıta kabuğunun yer altında dalmasıdır.
DALMA KUŞAĞI NEDİR?
Diğer taraftan okyanusun dalması ise batıdan doğuya doğru okyanusun Laska plakası yer altında dalmaktadır. Burada iki tarafından da kıtanın yer altına doğru dalması ile de oluşmuş kesimde yay gerisi “Dalma Kuşağı” dediğimiz bir kuşak oluşmakta, öteki tarafta ise okyanusal kabuğunun yeraltına doğru dalması ile oluşmuş bir dalma kuşağı vardır. Ve burada da ters faylar olarak Pasifik Okyanusu doğuya doğru ilerlerken Atlantik Okyanusu‘nun açılması nedeniyle de Amazon plakası Brezilya’da batıya doğru dağlar altında dalmaktadır ve bundan dolayı depremden oluşmaktadır.
Peru Dağları’nın Göğdelen Dağları ile hemen onun doğusunda Amazon plakasının bu dağların altına doğru dalan coğrafyası Brezilya’nın Amazon buzu ile Peru dağlarının bulutlarına doğru çıkan dağlarının hudut oluşturması da normal bir kıtasal yapı olmadığını göstermektedir.
Bolivya Peru’nun göklere doğru yükselen dağlarıyla, ormanlar altındaki düzlükte olan Amazon Brezilya düzlüğü kısa bir mesafede yan yana gelmektedir ve bu bölgede de bu kadar kısa zamanda değişmesinin sebebi Amazon düzlüğünün, And Dağları altına doğru belli bir eğimle dalmasından kaynaklanmaktadır. Bu dalma zonunda da söz konusu deprem oluşmuştur. Bu da aşırı derin bir deprem olarak söz konusu dalmanın derinliğini göstermektedir.
Gökdere yükselen volkanik dağların Amazon Irmağı altındaki kıta üstüne doğru yürümesi ile oluşan depremler:
Gökyüzü ile bulutları delen Ant Dağları bu iki plakanın (biri) Brezilya plakasının batıya doğru Ant dağlarının altında dalarak onu yükseltmesi, diğeri ise okyanus plakasının, Laska plakasının, Ant Dağları altında dalarak onu İki taraftan yükseltmesi ile ortaya çıkmaktadır. Ant dağlarındaki magmatik, granit kökenli bir karın yapısı içinde, kor içinde, gökyüzüne doğru uzanan bir kuşak bütün Güney Amerika kıyısında bir kurdele gibi uzanmaktadır.
Aslında Amazon Plakası Düzlüğü çok yaşlı ve soğuk kayalardan olduğu için derinlere doğru deprem yaratabilme kapasitesindedir. Buna karşılık And Dağları volkanik dağ kuşağı çok sıcak ve volkanik magmatik bir balon gibi yükseldiği için o bölgede derinlerde deprem olmaz. Okyanus kabuğu soğuk olduğu için daldığı noktada deprem olur. Bu depreminde çok derinde olmasının sebebi Amazon Plakası Monto’ya kadar derin ve soğuk olduğu için bu bölgede kırılgan yapı sürmektedir. Yoksa sıcak olan bölgelerde plastik yapıyor döndüğü için deprem olmamaktadır.
Marmara’da kabuk gerilmiş ve altı sıcak olduğu için yırtılma deprem derinliği Kumburgaz çukurunda örneğin 8 kilometre kadardır. Ama Elmacık Dağı’nın olduğu Düzce’de ise deprem derinliği 20 kilometreye kadar inmektedir.
Benzeri, Marmara Adası önünde ve Ereğli sırtında depremi oluşturan kabuk 20-25 kilometre kadar inebilmektedir. Amazonlar çok soğuk ve yaşlı plaka olduğu için yoğundur. Derine doğru bakmaktadır. Ama bunun dışında kabuktaki ısı aktivitesi çok derinlerde olduğundan sıcak kayalar, deprem yapmayan kayalar, çok daha derinde olduğundan burada 100 kilometrede derinliklere kadar deprem olabilmektedir.
Depremin normal olmayan 500-600 km derinlikten olduğu ileri sürülmesi ancak Laska plakasının derin deformasyonu ile Laska plakasıyla Brezilya-Amazon kratonun arasındaki deformasyondan kaynaklandığı düşünülebilir.
Yani Laska plakası batıdan dalıyor ve volkanik dağ kuşağının Ant dağlarının altından dalmaya devam edip geçerek Brezilya kratonunun altına doğru ulaşıyor ve kratonon alttaki soğuk kabuk ile Laska plakası arasında kırılgan bir alanda deprem oluşturuluyor. Ama bu çok olağan üstü ve farklı şartlarda oluşan bir depremdir.