Alzheimer, Demans, Parkinson veya Multipl Skleroz (MS) gibi nörodejeneratif hastalıkların viral enfeksiyonlardan kaynaklandığına dair pek çok bulgu var. Şüpheler özellikle herpes (uçuk) virüslerinde yoğunlaşıyor.Araştırmacılar, yıllardır veri analizlerini kullanarak viral enfeksiyonlar ile Alzheimer, demans, Parkinson veya Multipl Skleroz (MS) gibi nörodejeneratif hastalıklar arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Sadece rahatsız edici kabarcıklara değil, türüne bağlı olarak su çiçeği, zona ve mononükleoz gibi hastalıklara da neden olan birçok farklı herpes virüsü, bu araştırmaların odak noktasını oluşturuyor. Herpes virüslerinin, özellikle MS ve çeşitli kanserlerin gelişimiyle bağlantılı olabileceği düşünülüyor.
Uçuk virüsleri Alzheimer’a neden olur mu?
Uçuk denildiğinde pek çok kişinin aklına ilk olarak, herpes simpleks virüsü tip 1’in neden olduğu küçük uçuklar gelir. Tip 2 (HSV-2) ise genital bölgedeki kabarcıklardan sorumlu. Daha önceki veri analizleri, HSV-1’e sahip kişilerin Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin arttığını göstermişti.
New York’taki Columbia Üniversitesi’nden araştırmacılar, kan testleri ve beyin taramaları kullanarak, HPV-2 ile enfekte olmuş hastaların beyin zarının (serebral korteks) de enfekte olmayan bireylere göre daha ince olduğunu kanıtlamayı başardı. “Journal of Neurological Sciences” dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, HPV-2 ile enfekte olduğu kanıtlanan ortalama 70 yaşındaki 455 kişiden elde edilen veriler analiz edildi.
Çalışmada, “Sonuçlarımız, herpes simpleks virüs 2 seropozitifliğinin (belirli bir mikroorganizmaya karşı antikorların bulunmasının), beyin yaşlanmasının hızlanmasına katkıda bulunabileceğini ve potansiyel olarak yaşlanan popülasyonlarda bilişsel bozulma ve nörodejeneratif hastalıklara duyarlılığın artmasına yol açabileceğini düşündürmektedir” denildi.
Beyin zarının incelmesi genellikle Alzheimer’a işaret eder çünkü beynin bu dış katmanı bilişsel yeteneklerden, yani duyusal algıların ve hafızanın işlenmesinden birincil derecede sorumludur. Alzheimer hastalığında “amiloid” ve “tau” adı verilen birçok anormal protein, beyin zarında birikir.
Bu durum hücrenin iç kimyasını değiştirir. Amiloid “plaklar” oluşturmak üzere bir araya toplanır ve tau proteini, “yumaklar” olarak bilinen lif demetleri halinde birikir. Bu da “nekroptoz” olarak adlandırılan bir tür “hücresel intihara” yol açar ve beyin hücreleri ölür.
Tip 2 beyin yaşlanmasını hızlandırır mı?
Bununla birlikte yeni çalışma, HSV-2’nin Alzheimer’ı gerçekten tetikleyip tetiklemediğini kesin olarak kanıtlayamıyor. Bir korelasyon çalışması olduğu için sadece herpes enfeksiyonu ile Alzheimer’ın başlangıcı arasındaki olası bir bağlantıyı ya da bu bağlantının gücünü belirleyebiliyor.
Hemen herkes, hayatında en az bir kez herpes simpleks virüsleri ile enfekte olmuştur. Bunun nedeni, herpes virüslerinin insanlara inanılmaz derecede iyi uyum sağlamasıdır. Helmholtz Enfeksiyon Araştırmaları Merkezi’nde (HZI) ekip lideri ve Braunschweig Teknik Üniversitesi’nde profesör olan biyolog Melanie Brinkmann, “Virüsler bağışıklık sistemini o kadar iyi tanıyor ki, evrim süreci boyunca bağışıklık sistemini akıllıca kandırmak için sofistike karşı önlemler geliştirdiler” diyor.
Kaç çeşit herpes virüsü var?
Herpes virüsleri, dokuzu insanlara özgü olmak üzere, bilinen 200’den fazla çeşide sahip. Tip 1 ve 2 herpes simpleks virüslerine ek olarak, suçiçeği ve zona hastalığına neden olan varisella zoster virüsü, mononükleoza neden olan ve ayrıca MS ve çeşitli kanserlerin gelişimiyle ilişkili olabilen Epstein-Barr virüsü de bulunmakta.
Herpes virüsü bir kez bulaştığında ömür boyu vücutta kalır. Çoğunlukla hiçbir semptom görülmez ve herpes virüsleri, vücutta “latans” yani uyku durumunda kalır. Ancak vücut şiddetli bir enfeksiyon veya stres nedeniyle zayıfladığında, tipik kabarcıklar gibi semptomlar mütemadiyen ortaya çıkar.
Viral enfeksiyonlar ve nörodejeneratif hastalıklar arasındaki bağlantının nihai kanıtı henüz bulunmamış olsa bile, bu bulgular etkili tedavilerin ve olası aşıların geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Herpes virüslerine karşı korunmak mümkün mü?
Bugüne kadar herpes simpleks virüslerine karşı izin çıkmış bir aşı bulunmuyor. Herpes simpleks 2’ye karşı BioNTech tarafından geliştirilen aşı, halihazırda klinik deney aşamasında.
Henüz herpes virüsleri ile enfekte olmamış kişilerin, birtakım önlemler alarak kendilerini enfeksiyondan korumaları mümkün. Herpes virüsleri yakın fiziksel temas yoluyla damlacık ve smear enfeksiyonu yoluyla bulaşır. Uçuk kabarcıklarına dokunan herkes enfekte olabilir. Ayrıca prezervatif kullanımı, genital bölgede enfeksiyon riskini azaltabilir.
Herpes virüsü taşıyan kişiler, virüsleri uyku halinde durumda tutmak için güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyaç duyar. Uzmanlara göre, bağışıklık sistemini gereksiz yere zayıflatmamak için aşırı fiziksel zorlanma, stres ve önlenebilir enfeksiyonlardan kaçınılmalıdır.
Yaşı ileri kişiler veya kullanmak zorunda olduğu çeşitli ilaçlar nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler de, bulaşıcı hastalıklara karşı düzenli olarak aşılanabilir. Zira güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak, herpes virüslerinin olası etkilerini kaydadeğer ölçüde azaltmaktadır.
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl erişebilirim?