Kedi ‘Eros’u Öldüren Sanığa Verilen ‘İyi Hal’ İndirimli Cezasının Artırılması Talebi Reddedildi
İstanbul’daki bir sitede ”Eros” isimli kedinin katledilmesiyle ilgili davada istinaf karanını verdi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Ceza Dairesi, hukukçuların ve Sivil Toplum Örgütleri’nin, sanık İbrahim Keloğlan’a verilen cezanın artırılması ve davaya katılma taleplerini reddetti. İstinafın kararını ANKA Haber Ajansı’na değerlendiren, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi adına avukat Hafize Hilal Koçak, “Bu gerekçeyi ve verilen kararı hiçbir düzlemde kabul etmemiz mümkün değil. Verilen bu karar neticesinde Eros, adalete olan inanç ile birlikte bir daha öldü, öldürüldü” dedi.
İstanbul Bahçeşehir’de ”Eros” adlı kediyi dakikalarca tekmeleyerek katleden İbrahim Keloğlan, Küçükçekmece Adliyesi 16. Asliye Ceza Mahkemesi, ”evcil hayvanı kasten öldürme” suçundan 3 yıl hapis cezası ”iyi hal” indirimi uygulayarak cezayı 2 yıl 6 aya indirmişti. Sanığa yurt dışı çıkış yasağı da konulmuştu.
Sanığa ”iyi hal” indirimi uygulanması hayvanseverler tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Hukukçular ve Sivil Toplum Örgütleri, yerel mahkemenin kararına itiraz ederek, kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı.
“SANIK ÜST SINIRDAN CEZALANDIRILSIN” TALEBİ
Müşteki Ebubekir Fırat avukatı aracılığıyla, hayvanın sahibi olmadığını ancak kedinin bakımını üstlendiğini, kendisinin psikolojik olarak olaydan zarar gördüğünü söyleyerek, sanık aleyhine talepte bulundu.
Davaya katılma talebinde bulunan ve bu talepleri, ”suçtan doğrudan zarar görmedikleri” gerekçesiyle reddedilen İstanbul Barosu Başkanlığı Hayvan Hakları Merkezi, Ankara Barosu Başkanlığı Hayvan Hakları Merkezi, Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği (HAÇİKO), Mazmel Derneği ve Halkın Kurtuluş Partisi avukatları, “Öncelikle suçtan zarar gördükleri gerekçesiyle davaya katılan olarak kabulleri gerektiği, katılan olarak da sanığın üst sınırdan cezalandırılması ve TCK 62’inci maddesinin uygulanmaması gerekçesiyle” sanık aleyhine talepte bulundu.
“SANIĞA ÜST SINIRDAN CEZA TAYİNİ YAPILSIN” TALEBİ
Tarım ve Orman Bakanlığı vekili ile Cumhuriyet Savcısı da “sanığa üst sınırdan ceza tayini yapılmaması, TCK 62’inci maddesinin uygulanmaması” nedeniyle sanık aleyhine talepte bulundu.
Beraatini talep etti
Sanık Keloğlan ise ”savunma ve itirazları doğrultusunda hükmün bozularak beraati, aksi durumda alt sınıra yaklaşarak tayin edilecek cezanın hükmünün açıklamasının geri bırakılmasını” talep etti.
“YEREL MAHKEMENİN KARARINDA HERHANGİ BİR İSABETSİZLİK GÖRÜLMEMİŞTİR”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Ceza Dairesi’nin konuya ilişkin verdiği karara ANKA Haber Ajansı ulaştı. Kararda, “… Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve teşdiden ceza tayini suretiyle takdiren sonuç ceza uygulamasına ve incelenen dosya içeriğine göre, mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğunun anlaşıldığı, yerel mahkemece sanığın mahkumiyetine iilişkin verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir” ifadesine yer verildi.
Mahkeme, istinaf başvurularını reddetti. Hukukçuların ve Sivil Toplum Örgütleri’nin karara itiraz itiraz edeceği öğrenildi.
“BU KARAR NETİCESİNDE EROS ADALETE OLAN İNANÇ İLE BİRLİKTE BİR DAHA ÖLDÜ, ÖLDÜRÜLDÜ”
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi adına avukat Hafize Hilal Koçak, istinafın kararını ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Koçak, şöyle konuştu:
“Ne yazık ki, açıkça hakka, hukuka ve kamu vicdanına aykırı olan bu karara karşı istinaf başvurularımız ‘eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğunun anlaşıldığı, yerel mahkemece sanığın mahkumiyetine ilişkin verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir’ gerekçesi ile reddedildi. Bu gerekçeyi ve verilen kararı hiçbir düzlemde kabul etmemiz mümkün değil. Verilen bu karar neticesinde Eros adalete olan inanç ile birlikte bir daha öldü, öldürüldü. Hayvana şiddetin arttığı, hayvan düşmanlığının popülarite kazandığı ve hatta hayvan yaşamının tartışıldığı şu günlerde özellikle belirtmez isteriz ki; biz sessiz canların sesi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”