Andres Agustin Fuentes Martinez
Yeni Zelanda COP28’e gelirken trafik işaretlerini görmedi mı yoksa? Oysa, yaşanabilir bir gezegen için çıkılan yolda U dönüşü yapmak yasak. Yeni Zelanda, bugüne kadar söylenmesi gereken ne varsa söylüyordu, Yerli Halkların sesini dinliyordu ve fosil yakıtlardan çıkışın öncülerindi. Ancak direksiyonun başına yeni bir hükümetin geçmesiyle birlikte ülke yoldan çıktı ve Aotearoa (Yeni Zelanda’nın Maorice adı) karasularını petrol ve gaz sondajına açma planlarını açıkladı. Bunun için de COP28’in ilk “Günün Fosili Ödülü”nün kazananı oldu.
İklim Değişikliği Bakanı Watts, iklim krizinin tehlike çanlarını duymuyor mu acaba? Bakan, aldıkları bu kararın yol açacağı iklim felaketlerini hafife alıyor olabilir ancak bu kararı “trajik” olarak tanımlayan komşu ada ülkesi Palau ve bizler vahametin farkındayız.
Watts, çiçeği burnunda bir bakan olabilir ama biz Yerli Maori Halkı’nın yıllarca mücadele verdikten sonra Yeni Zelanda karasularında petrol ve gaz sondajını yasaklatmayı başardığını hatırlıyoruz. Yeni Zelanda, aldığı kararların komşularının yararını gözettiğinden emin olmakla yükümlü ve fosil yakıt şirketlerinin ceplerini doldurmak yerine deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte ülkeleri tehlike altında olan komşularına kulak vermesi gerekiyor. Yerli halkların seslerini kısmanıza izin vermeyeceğiz.
İKİNCİLİK OYUNU YEŞİL BOYAMA TAKTİKLERİYLE JAPONYA’NIN
Fosil yakıtlara sağlanan kamu finansmanı kategorisinde dünya şampiyonu olduğu için geçen sene Günün Fosil Ödülü’nü alan Japonya, anlaşılan ödüle doyamadı ve bugün ikincilik podyumunda boy gösterdi. Japonya, Başbakan Kishida’nın dediklerini bakılırsa, “küresel dekarbonizasyona” katkı sağlayacağını iddia ettikleri iki girişimle yemyeşil görünmek istiyor. Ancak biz bunun Japonya ve Asya’daki kömür ve gaz projelerinin ömrünü uzatmak için yapıldığını açıkça görüyoruz.
Bu söylenenlerin bir yeşil boyama taktiği olduğu, hidrojen-amonyağı fosil yakıtlarla birlikte yakmaktan (ve böylece termik santrallerin ömrünü uzatmaktan) başka bir şey olmadığı çok açık. Bu girişimler anlamlı bir emisyon azaltımı sağlayamıyor, Japonya enerjisinin karbonsuzlaştırılmasını tehlikeye sokuyor ve fosil yakıtlardan çıkış ihtimalini ortadan kalkıyor. Asya kıtasını fosil yakıt enerjisine kitleyecek bu hamleler, yenilenebilir enerji dönüşümünü geciktirerek, küresel düzeyde yenilenebilir enerjinin üçe katlama hedefinin önündeki engellerin sayısını da artırıyor.
ÜÇÜNCÜLÜK OYUNU FİNANSMAN KONUSUNDA AKLI KARIŞAN ABD’NİN
ABD ile görülecek bir hesabımız olmasına şaşıran yoktur herhalde. İklim finansmanı olarak Kayıp ve Hasar Fonu’na taahhüt ettikleri 17,5 milyon dolar ile bir fiyaskoya imza atan ABD, günün üçüncü Fosil Ödülü’ne layık görüldü. Herhalde milyonları ve milyarları birbirine karıştırdılar. Dünyanın en yüksek emisyonlu ülkesi olarak tarihsel bir sorumluluğu olan ABD için bu rakam üç beş kuruştan başka bir şey değil.
ABD’nin önceliği iklim etkilerinin giderilmesine para ayırmak değil, askeri harcamaları artırmak ve 2050 yılına kadar nükleer enerji kapasitesini üç katına çıkarmak. ABD bütçesinden Israil’e 38 milyar dolar, Ukrayna Savaşı için de 60 milyar dolardan fazla askeri yardım ayırırken, iklim krizinin yaralarını sarmak için bu cüzi miktarı öne sürmesi ikiyüzlülükten başka bir şey değil. ABD’ye bu ödülü, aynada bir kendisine iyice bakıp mali yardımları nerelere yapması gerektiğini düşünmesi için veriyoruz.
4 ARALIK
Günün Fosili Ödülü Brezilya’nın: Sevgili Brezilya, iklim liderliğine giden yol OPEC’ten geçmiyor. Brezilya Başkanı Lula geçen yıl Şarm El Şeyh’te düzenlenen COP27’ye yeni bir soluk getirmiş ve bir iklim lideri olarak hepimizi heyecanlandırmıştı. Ancak, Örümcek Adam’ın amcası Ben’in söylediği gibi “büyük güç sorumluluk getirir”. Petrol üretimi ve iklim liderliğini birbirine karıştırdığı için Brezilya bugün Günün Fosili Ödülü’nü hak etti.
Evet, arkadaşlar ister inanın ister inanmayın Brezilya OPEC’e katılmayı düşünüyor. Daha da fenası Lula’nın Enerji Bakanı Silveira, ne akla hizmetse, bu açıklamayı COP28’in ilk günü yapmayı uygun görmüş. (Petrol şirketi CEO’sundan COP Başkanı olunca böyle açıklamalar da teşvik edilmiş oluyor). 13 Aralık’ta, yani COP bittikten bir gün sonra, 603 yeni petrol sahasını ihaleye çıkaracak olmaları da tesadüf olmasa gerek, değil mi?
Ey Brezilya! 2025’te ev sahipliği yapacağınız COP30 için Belem’e geldiğimizde petrol sahalarınızda gezintiye çıkmak istemiyoruz. İlla bir kulübe üye olmak istiyorsanız, size OPEC+ yerine Fosil Yakıtların Yaygınlaştırılmasını Önleme Anlaşması’nı imzalayan komşunuz Kolombiya’nın izinden gitmenizi öneririz.
‘ŞEREF ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ GÜNEY AFRİKA
Güney Afrika, kömür madenciliği faaliyetlerini artırma kararıyla ve verdiği sera gazı emisyon azaltımı taahhütlerini ihlal ederek “Şeref Ödülü”ne layık görüldü. Uzun vadeli tercihlerinizi ekolojik denge yerine kısa vadeli ekonomik kazanımlardan yana yapmaya devam ederseniz bu kestirme yollarla ancak ölü bir gezegenin çıkmaz bir sokağında bulursunuz kendinizi. Geçmişte verdiğiniz taahhütlerinin tam tersini yaparak, hem iklim kriziyle mücadeleyi tehlikeye atıyorsunuz hem de arkadaşlarınıza kötü örnek oluyorsunuz. Bu yol, yol değil. Günün Fosili ödülüne layık görülmeden bir an önce eski rotanıza dönün.
5 ARALIK
GÜNÜN FOSİLİ ÖDÜLÜ ABD’NİN
Günün Fosili Ödülü’nü dünyanın en büyük petrol ve gaz üretici, aynı zamanda dünyanın en büyük petrol ve gaz ihracatçısı ve dünyada planlama aşamasındaki tüm petrol ve gaz projelerinin üçte birine sahip olan ABD’den daha fazla hakkeden yok şüphesiz! Bununla birlikte ABD, COP28’de fosil yakıtlardan hızlı, adil ve tam ve finanse edilen bir çıkış kararı alınması ihtimalini de zayıflatıyor. ABD, nihai karar metnine “karbonu azaltılmış” (abated) fosil yakıtların girmesine destek vererek, hem bilimi hem de karbon yakalama (CCS) ve “karbon azaltma” teknolojilerinin yol açacağı önemli sağlık ve ilkim adaletsizliklerini görmezden geliyor. Son 50 yılda, iklimle bağlantılı iklim felaketleri iki milyondan fazla can aldı, ve bu buzdağının sadece görünen kısmı.
İKİNCİLİK ÖDÜLÜ RUSYA’NIN
İkincilik ödülüne layık gördüğümüz Rusya, hem Paris Anlaşması’nı hem de kolektif iklim eylemini baltalamak için elinden her şeyi yapıyor. Ey Rusya! Son bir defa daha söyleyelim, gaz ne yeşil ne de temiz bir yakıt, ne de bir geçiş yakıtı. Siz ne kadar Küresel Stok Sayımı toplantılarında fosil yakıtlardan çıkılmasına direnseniz de, yenilenebilir enerji devrimi şu anda yaşanıyor ve ülkeler hem temiz enerji üretimini hem de enerji verimliliği önlemlerini artırıyor.
Yeri gelmişken karbon nötr hedefinizden de bahsedelim. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin dediği gibi 2060 hedefi hem 20 yıl geç kalmış bir hedef hem de çoğu gelişmiş ülke hedefinden 10 yıl sonra. Geç kalmak demişken, artık Kayıp ve Hasar Fonu’na taahhüdünüzü sunmanız gerekiyor. Aksi takdirde, dünyanın üçüncü en yüksek emisyonuna sahip ülkesi olduğunuz için tarihsel payınızı baz alarak taahhüdünüzü biz belirleyeceğiz. Askeri harcamalarınızı ikiye katlayabildiğinizi görüyoruz. Ne dersiniz, değişiklik olsun diye biraz da insan hayatına ve gezegenimize değer vermeye başlasanız? Odadaki fili unuttuğumuzu da sanmayın. Ukrayna’ya açtığınız savaş 150 milyon CO2e sera gazı emisyonunu açığa çıkardı. Bu rakam, bazı çok gelişmiş ülkelerin yıllık emisyonlarından fazla. İnsan hakları olmadan iklim adaleti olmaz.
ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ JAPONYA’NIN
Anlaşılan o ki Japonya 3 Aralık’ta verdiğimiz ödüle o kadar sevindi ki, bir ödül daha kazanmak için elinden geleni yaptı. Japonya, kırık notlarla dolu karnesine bakıp, durumu nasıl düzelteceğini düşünmek yerine dekarbonizasyon stratejisini yarı yarıya azalttı. Dekarbonizasyon çabalarının odağında yeni kömürlü termik santral inşa etmemek olduğunu belirtti ancak bunu zaten 6 ay önce düzenlenen G7 Liderler Zirvesi’nde de açıklamıştı. Ama işe bakın ki, bu politikanın şu anda planlama aşamasında olan yeni kömürlü termik santraller ile ömrünü uzatmak için yenileyecekleri en eski santralleri kapsamadığını belirtmeyi unuttular. Unuttukları bir diğer konu ise, 170’ten fazla kömürlü termik santrali kapatmaya dair hiçbir planları olmadığı. Japonya, gelişmiş bir ülke olarak Paris Anlaşması’nın 1,5C derece hedefini tutturmak için 2030 yılına kadar kömürden çıkması gerekiyor olsa da, 2030 yılında yüzde 19 gibi yüksek bir oranda kömüre dayalı enerji kullanmayı düşünüyor ve bugüne kadar hiçbir kömürden çıkış tarihi veya haritası belirlemedi.
7 ARALIK
FOSİL YAKIT ŞAMPİYONU ALBERTA, KANADA
Bugünün ödül sahibi, tüm ülkelerin önüne geçerek Günün Fosili Ödülü’ne layık görülen bir altulusal yönetim olan Kanada’nın Alberta Eyaleti. Alberta COP’a tek bir hedefle gelmiş, o da müzakereleri sabote etmek.
Alberta Eyaleti Başbakanı Smith adının kara listeye eklenmesini hakkediyor. Smith, fosil yakıt lobicisi olduğu yıllarda edindiği deneyimlerini Kanada’nın fosil yakıtlardan çıkış müzakerelerindeki pozisyonunu etkilemek için kullandı. Ama pek tek başına da sayılmazdı, petrol ve gaz şirketi temsilcilerinden oluşan büyük bir heyet de elinden geleni ardına koymadı.
Geçtiğimiz yaz kontrol edilemeyen orman yangınları Alberta’nın her yerini kül etti. Alberta’nın Petrol ve gaz sektörüne verdiği desteği kesmesinin ve nihayet Kanada’nın iklim hedeflerini tutturmasını sağlayacak federal düzenlemeleri engellemekten vaz geçmesinin zamanı geldi. Eyaletinizde yaşayanların sesine kulak verin ve çalışanları koruyan bir temiz enerjiye geçiş planı hazırlayın.
İKİNCİLİK ÖDÜLÜNÜN SAHİBİ NORVEÇ
Norveç’i mızıkçılık yapmaya karar verdiği için ikincilik ödülüne layık gördük. Derin deniz madenciliği yaparak gezegenimiz için hayati önem taşıyan ekosistemleri yok etmek, madenleri ne amaçla kullanacak olursanız olsun, yeşil bir çözüm değildir. Dünyanın önde gelen bilim insanları bunu defalarca ifade etti. Norveç’teki derin deniz madenciliğinin fosil yakıt sektörü ile işbirliği içinde olması ve her ikisinin de Norveç hükümetine baskı uygulaması hiç şaşırtıcı değil.
ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ GÜNEY KORE’NİN
Güney Kore, Kuzey Avustralya açıklarında birkaç milyar dolarlık bir gaz projesi başlatmak istiyor. Tiwi Adaları yakınlarında ve Kore ve Japonya tarafından finanse edilen Barossa gaz projesi, hem denizleri kirletiyor hem de bu bölgelerin Yerli halklarının haklarını ihlal ediyor.
Kore, aynı zamanda gemi sahipleri ve gemi inşaatı sektörüne 44 milyar dolarlık destek sağlayarak küresel LPG taşımacılığı kapasitesinin üç katına çıkarılmasında kilit bir rol oynuyor. Günün Fosili Ödülü gediklilerinden Japonya’nın da bu projede parmak izi olması elbette şaşırtıcı değil. COP28’de Güney Kore pavilyonu mavi hidrojen konusunda uzlaşı belgelerinin imzalanmasını kolaylaştıran bir korunaklı fosil yakıt sektörü alanı olarak da kullanılıyor.
Kuzey Kore, Günün Fosili Ödülleri podyumlarında görmeye alışık olduğumuz bir ülke değil ancak fosil yakıt finansmanına ayırdığı milyarlarca doları ve yol açtıkları kayıp ve hasarların telafi edilmesine katkıda bulunmamasını düşünürsek, kendisini özlemeye pek fırsatımız olmayacak gibi görünüyor.
ECO bültenlerinden Avrupa İklim Eylem Ağı’nın (CAN Europe) seçtiği başlıkları Ayşe Bereket çeviriyor.