İşgalci İsrail ordusunun 13 Ağustos’ta Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah’ta bir eve düzenlediği bombardımanda, henüz 4 gün önce doğan Âser ve Aysel adlı ikizleri öldürmesi, 7 Ekim 2023’ten beri süren saldırılardan en fazla zararı çocukların gördüğü gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Euro-Med tarafından dün konuya dair yayınlanan raporda, İsrail’in Gazze’de süren katliamları esnasında iki yaş altı 2 bin 100 bebeğin yaşamını yitirdiği belirtildi. Saldırılarda ölen çocuk sayısının 17 bini aştığına ve bombardımanların çoğunlukla sivil topluluklar ile evleri hedef aldığına işaret edilen raporda, 40 bine ulaşan toplam ölü sayısının yüzde 92’sinin kadın ve çocuklardan oluştuğu kaydedildi.
GELECEK NESİLLERİ DE ETKİLEYECEK
Euro-Med’in raporunda, işgalci İsrail ordusunun sivil toplulukları ve evleri hedef alan saldırılarında, yüksek tahrip gücüne sahip bomba ve füzeler kullandığına dikkat çekilirken, bombaların şiddetinin ölen çocukların cesedini parçaladığı, bazılarının başlarının koptuğu ve kadınların büyük travmalar yaşamasına sebep olduğu ifadeleri yer aldı. Ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olmasının nüfus dengesine zarar verdiğine işaret edilen raporda, “Çocuklar, saldırılar yüzünden uzuvlarını kaybediyor. Kadınlar, büyük travmalar yaşıyor. Henüz anne karnında olan bebekler İsrail saldırılarında ölüyor. Uluslararası kanunlarca soykırım olarak nitelenen bu durum, Gazze’desonraki nesillere de büyük etkiler bırakıyor” yorumu yapıldı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 7 Ekim’den beri yeni doğmuş 115 Gazzeli çocuk İsrail bombardımanlarında öldü. Gazze’deki kadınlar ve çocuklar, bu süreçte dehşet verici olaylar yaşadı. Onlardan biri olan Abdulhafız el-Neccar, Euro-Med raporunda yer alan ifadesinde, Mayıs ayında bulundukları kampı hedef alan saldırıda 1,5 yaşındaki oğlu Ahmed’in kafasının koptuğunu belirterek, “Oğlum çok güzeldi ama onu kafası olmadan defnetmek zorunda kaldık” dedi. Wisam ve Naim adlı 6 aylık ikizlerin annesi Rania Ebu Anze ise ikiz çocukları ve ailesinden 11 ferdi mart ayındaki bir saldırıda kaybettiğini aktararak, “Uzun süre rahim tedavisi görmüştüm. Sonunda Allah ikiz nasip etti ama onları benden aldılar” ifadelerini kullandı. Şubat ayında Refah’a yönelik bir İsrail saldırısında eşi ve iki çocuğunu kaybettiğini, o sıralarda hamile olduğunu aktaran Şeyma el-Gul ise “Şarapnel isabet etmesi sonucu karnındaki bebeğimi de kaybettim. Eşim, bana doğum hediyesi hazırlamıştıa ama veremeden öldü” şeklinde konuştu.
Öte yandan, İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi, Gazze’de 7 Ekim’den beri yaşananları, Esed rejimi ve Rusya’nın 13 yıldır Suriye’de işlediği katliamlarla birlikte 21. yüzyılın en kanlı savaşı olarak niteledi. Gazetenin haberinde yorumuna yer verilen Londra Üniversitesi Ekonomi Profesörü ve Çatışma Alanları Uzmanı Michael Spagat, “Nüfus oranına göre öldürülen kişi sayısı açısından Gazze’deki savaşın, 21. yüzyılın en şiddetli 10 çatışması arasında ilk 5’e girdiğini varsayıyorum. Nüfusun bu kadar büyük yüzdesinin öldürüldüğü zaman dilimini hesaba katarsak Gazze savaşı ilk sırada yerini alır. Gazze’de olduğu gibi Suriye’de de nüfusun yaklaşık yüzde 2’si öldürüldü ancak önemli bir farkla, orada savaş 13 yıldır devam ediyor” cümlelerini kullandı. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 40 bin Filistinli öldü, 92 bin 294 kişi yaralandı.
İsrail, yalnızca Gazze’de değil daha düşük yoğunluklu bir savaş yürüttüğü Batı Şeria’da da Filistinli bebekleri hedef alıyor. İsrail ordusuna bağlı kuvvetlerin sık sık baskınlar düzenlediği Nablus’un doğusundaki Balata Kampı’na düzenlediği saldırıda henüz 6 aylık olan Ahmed el-Şeyh Halil adlı bir çocuk babasıyla birlikte yaşamını yitirdi. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusuna bağlı kuvvetler, 7 Ekim’den beri Batı Şeria’da 147’si çocuk olmak üzere 632 Filistinliyi öldürürken 10 binden fazla Filistinliyi de tutukladı.